Malum, yazılarımızdaki yapay zeka konuları, gelişmeleri son aylarda çok belirgin bir biçimde arttı.
Kimimiz çok aktif biçimde kullanmaya, kimimiz meraklı denemelerle yol almaya, kimimiz ise henüz şüphe ve kaygı ile mesafeli durmaya devam etse de yapay zekanın büyük değişim vaadi henüz başlangıç seviyesinde; hep birlikte alınacak daha çok yol var. Ama hem “bireysel” hem de “kurumsal” tarafta kültürel değişime ayak uydurmak, geleni “idrak etme” babında büyük adımlara ihtiyaç duyuyoruz.
Her gün zincire eklenen yeni bir halka ile hikâye “devrimsel” bir eşiğe doğru hızla ilerliyor. Yapay zekada siz hangi aşamadasınız ve nasıl bir “merak ve hazırlık” içindesiniz bilmiyorum ama altını bir kez daha çizmekte yarar görüyorum.
Yapay zeka, birçok sektörde olduğu gibi “podcast (ses)” alanında da birçok yenilik ve fırsat kapısı açıyor. Geleneksel medyanın çöktüğü, dijital medyanın farklı araç ve ürünlerle yaşamlarımızı sarmaladığı bir dünyada bireysel olarak “içerik üretimi de tüketimi de” zorlaşıyor. Kabul etmek gerekir ki, “kullanıcılar (tüketiciler)” sosyal medya, web siteleri, bloglar, video platformları, podcast’ler, haber siteleri gibi onlarca içerik kaynağından yağan bilgi yağmuruyla baş etmekte zorlanıyor ve büyük bir “mental yorgunluğa” savrulmuş vaziyetteler.
Emareleri giderek güçlenen dijital platformlardan (medyadan) kaçış eğiliminin önümüzdeki dönemde güçlenmesini, “dijital minimalizm” gibi kültürel kavramlara ve akımlara ilginin artmasını bekleyebiliriz.
Durum buysa, iletişim ve medya süreçlerinin geleceğinin nasıl evrimleşmesini bekleyebiliriz? Hazırlanacaksak, neye hazırlanmalıyız?
İçerik zenginliği sonsuz diyebileceğimiz bir bolluk içerisinde artarken, hiçbirimizin bu kadar zenginliği kontrol etmek ve takip etmek için “fiziksel kapasitesi” yok. İnsanın biyolojik varlık olarak sınırları belli; ancak yapay zekanın sunduğu yeni sınırlara yelken açabiliriz.
İçerik ve onu servis eden kanallar (platformlar) her geçen gün esnek bir yapıya dönüşüyor.
Bu ne demek?
Birincisi, aynı içerik “okuma, izleme, dinleme” seçenekleriyle birlikte “kullanıcıya (hedef kitleye)” sunuluyor. Kullanıcı günlük akışına göre içerik tüketimini optimize ediyor. Bir metini video ya da podcast’e, ya da tam tersi metine dönüştüren yapay zeka araçlarıyla içeriği farklı formatlarda sunmak artık mümkün.
ikincisi, içerik “promt mühendisliğiyle” birlikte işleyen bir sürece evriliyor. İçeriğin kalitesini yapay zeka işbirliğiyle artırmak, “yazıyı, görseli, videoyu, sesi” yapay zeka desteğiyle zengin bir içerik çeşitliliğiyle hazırlayabilmek bireysel ve kurumsal kapasiteyi artırabilir.
Üçüncüsü, uzun blog yazıları, video ya da podcast’lerin tamamını okumak, izlemek, dinlemek olanaklı olmasa da bunları özetleyen, birden fazla içeriğin ilgilendiğiniz temalarını sizin için analiz edip “istediğiniz formatta size özet olarak sunan” yapay zeka araçları da artık hizmetinizde.
Dördüncüsü ve belki de en kritik eşik, “kültürel alaşkınlıkları kırmayı başararak” bu yeni nesil yapıya bireysel ve kurumsal olarak uyum sağlayabilmek. Bir yönetici ya da bir profesyonel olarak farkındalığınızın yüksek olması da yeterli değil; ekibi, organizasyonunuzu da buna hazırlamalı ve inandırmalısınız.
Söyleyecek daha çok söz var; zaman zaman konu üzerinde düşünmeye devam edeceğiz.