Bugün, seçim günü; “yaşadığımız kentleri kim yönetecek” sorusunu oylarımızla yanıtlayacağız.
Her seçim bir “tercih” meselesi; “bilinçli” ya da “bilinçsizce” yapsak da… Ve sonra, kızmaca yok, seçimlerimizin bedellerini ödemeye geliyor sıra…
İyi düşünün…
Merak etmeyin, satırlarımı bir siyasi manzumeye doğru evirmeyeceğim; ama bilin ki hayatta attığımız her adım “tercihlerimizle” ilerliyor, “olumlu” ya da “olumsuz” sonuçlarıyla birlikte…
Bu, podcast yolculuğumuzda da aynı şekilde işliyor.
Podcast yayınlamak bir “seçim”, ama o yayını uzun süreli bir yayına dönüştürmek tamamen bir “tercih”…
İyi düşünün…
Nice heyecanla başlayan podcast, 7-8 bölüm sonra soluksuz kalıyor…
Oysa böyle olmak zorunda değil; tabi gerekli ve yeterli düzeyde podcast’e ilişkin “ilim ve irfanla” yola çıkmak koşuluyla… Tercihiniz buysa tabi…
Bültenin başlığına bakıp, podcast’in kilidini açacak sırları ifşa etmemi bekliyorsanız, şimdi gününüze keyif katacak başka bir uğraşa uğurlayabilirim sizi…
Ama bir iki kelam etmeme izin verin, belki tercihinizi olgunlaştıracak yeni bir başlangıç günüdür bugün…
Podcast yayınlarının sayısı arttıkça, yeni podcaster adaylarının kafasının karıştığını görüyorum. Mesele yayın sayısının artması mı?
Bu haftaki bültende popüler bir podcast olan Darknet Diaries’in sunucusu ve editörü Jack Rhysider’ın harika bir söyleşini bulacaksanız. Örneğin, Jack Rhysider, “Çok fazla podcast var mı?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Hayır, yakınından bile geçmiyor. Bu çok fazla müzik var mı diye sormak gibi bir şey. Çok fazla film. Çok fazla kitap. Yeterince müzik yaptık, işimiz bitti diye düşünmek kulağa saçma geliyor. Ya da şöyle düşünmek, tamam podcast’lerde yapabileceğiniz her şeyi yaptık, konuşacak başka bir şey yok. Bu bile saçma.”
Alın bir başka soru daha: “Podcast yayını başlatmak için kötü bir zaman mı?”
Buyurun, Jack Rhysider’dan el cevap: “Hayır. Şimdi başlamak için harika bir zaman. ‘Podcast fikrim iyi mi?’ sorusunu yanıtlamaktan hoşlanmıyorum, bu asla fikirle ilgili değil, her zaman onu uygulama şeklinizle ilgili. Asla birilerinin zaten aynı şey hakkında podcast yapıp yapmadığıyla veya bunun için bir izleyici kitlesi olup olmadığıyla ilgili değil. Her zaman ne kadar iyi yaptığınızla ilgilidir. İlgimi çekmeyen şeyler hakkında bir program yapabilirsiniz, ancak büyüleyici, ilginç, komik veya kendi tarzınızda harikaysanız, muhtemelen dinlemek isteyeceğim.”
Bunlar ikna etmedi mi?
O zaman sizi 50 bölüm kaydetmiş Ucha Vekua’nın deneyimlerini paylaştığı yazısına alalım. Ama Ucha Vekua’nın bir numaralı önerisini paylaşmakla yetinelim: Tutarlılığı koruyun… Ayrıntıları ve dahası da var…
Bireysel ve kurumsal profesyonel podcast yayınlarında desteğe ihtiyaç duyuyorsanız Sosyalink Podcast Agency, uzman ekibiyle birlikte sizin ve markanız için çözümler üretmeye hazır. Bireysel ve kurumsal (markalı podcast) podcast’ler ile kurumiçi (dahili) sesli içerik çözümleri ve projelerinde bilgi ve teklif almak için bize bilgi@sosyalink.net e-posta adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.